ANNESİ İSTEMEDİ AMA...
Emre'nin annesi Fatma Hanım, eşinin çektiği sıkıntıları bildiğinden Emre'nin futbolcu olmasını istemiyor. Ama babası bastırıyor. Emre de o zamanlar futbolla yatıp futbolla kalkıyor. Televizyonda maçlarını izlediği Barcelona'nın hayranı. Mahalledeki arkadaşlarına, ballandıra ballandıra bir gün Barcelona formasını giyeceğini anlatıyor. Küçük Emre için 29 Mart 1990 tarihinin önemi büyük çünkü bu tarihte ilk kez lisanslı futbolcu oluyor ve Zeytinburnuspor Kulübü'nde amatör olarak futbola başlıyor. O yıllarda Emre'yi izleyenler, "Sol ayağını iyi kullanırdı. Ama koşmayı sevmezdi. Sürekli çalım atar, bu yüzden yediği tekmelerle yerde kıvranırdı" diyor. Emre'nin diğer çocuklar arasında sivrilmesi uzun sürmez. En büyük şansı da o zaman Galatasaray'ın altyapısında idareci olan Salih Bulgurlu olur. Bulgurlu, "Torunum benim" diye sevdiği Emre'deki cevheri kısa sürede farkedip, ona özel çalışmalar yaptırdı. Galatasaray'a ve Türk futboluna Bülent Ünder, Müfit Erkasap, Cüneyt Tanman, Bülent Korkmaz, Suat ve Okan gibi pek çok yıldızı kazandıran Bulgurlu, yaklaşık 4 yıl boyunca Emre'ye gözü gibi bakar. Ona futbolun bütün temel teknik ve becerisini kazandırır. Temeli kuvvetli olan Emre de hemen her sezon temele bir tuğla eklemeyi başarır. 12 yaşından sonra İstanbul'da futboldan anlayan ne kadar adam varsa, Emre'yi izlemeye başlar.