---------------------------------------------------------------------------------------------------
4 Ağustos 2002 / Star Gazetesi
Ebru DESTAN sordu Emre BELÖZOĞLU cevapladı
O henüz bir çoğunun baba parasıyla yaşadığı, hayatta ne olacağını bilemediği bir dönemde, herkese adını ezberletti. Daha Fatih'in İstanbul'u fethettiği yaşa gelmeden, futbolseverlerin kalbini fethetti... Bu futbolcu, elbette Emre Belözoğlu'ndan başkası değil... Emre ile özel hayatından futboluna kadar bir çok konuda konuştum, bilinmeyenleri açık yüreklilikle söyledi. İşte herkesin tanıdığı ama bilmediği özellikleriyle Emre:
Ayrılmaz ikili olduğun Okan'dan başlayalım. Arkadaşlığınız nasıl gidiyor?
'Arkadaş gibi değil de 5-6 senedir ağabey-kardeş gibiyiz. İtalya'ya gitme sebebim de O'dur. Tek başıma yapamazdım. Aşırı sıkıntıya tahammül edemem.'
Bütün herşeyi bırakıp gittin. Bir korkun var mıydı?
'Başarısızlıkla alakalı korkum olmadı. Sakatlık olursa diye endişelendim sadece.'
Hep böyle yaptığın işlerde başarılı mısın?
'Futbol dışında pek değil'.
Ya aşkta?..
'Aşkın nasıl birşey olduğunu bilseydim, belki o zaman başarılı da olabilirdim.'
Hiç olmadık bir insana aşık olabilir misin?
Şu anda gündemde olan insanlarla beraber olmayı pek istemiyorum. Aynı ortamda değilim. Bu bir avantaj. Bir erkekle bir bayan arasındakı ilişki çok doğal bir şey. Ama onu insanlara yanlış aksettirmesinler. Bu beni korkutuyor. Gündemde olmayan bir insanla ilişkiye her zaman açığım.'
Sana aşık olup karşında ağlayan kız oldu mu?
Bu güne kadar kimseye ümit vermedim. Bana birisi aşık olsun diye de uğraşmadım. Tabi bazı insanlar için üzüldüğüm de oldu. Kimseye ümit vermediğim, kalp kırmadığım için rahatım.'
Hiç böyle beğenip de konuşamadığın birisi oldu mu?
'Hayır olmadı. Tanışmam değil de tanışamam.'
Kendine özgüvenin yok mudur, atak değil misin?
'İşimle alakalı olduğunda özgüvenim iyidir. İşimin dışında verdiğim kararlarda, emin değilimdir.'
Peki konuşamıyorsan, birisiyle haber yollasan, tanışmak istesen olmaz mı?
'Hayır içimde kalır. Zaten hiç olmadı ki!..'
Seninle tanışmak isteyen kızlar oluyordur?
'Telefonumu bir kişi bilse bile değiştiriyorum. Çok rahatsız edenler oluyor. Dünya Kupası'ndan önce değiştirdim, yine değiştireceğim.'
Yurtdışında kızlarla anlaşabiliyor musun?
'Yabancı dilim iyi. İngilizce ve İtalyancam bana yetiyor.'
Eğitim durumun nedir?
'Lise mezunuyum.'
Ne tür kitapları seversin?
Cumhuriyet tarihi, Osmanlı tarihi gibi kitapları okumaya çalışıyorum...'
Ya sinema ve tiyatro?
'O tarz şeyler de yapmaya çalışıyorum. Ama daha çok kamp içinde olduğumuz için kitap okumaya zamanım oluyor.'
Bir anda genç yaşta şöhret olmak sizi şımartıyor mu?
'Fazla şımarık değilim.'
Kendine güveniyor musun?
'Önce Allah'a, sonra kendime güveniyorum.'
Peki yeteneklerinin yüzde kaçını değerlendirebiliyorsun?
'İnter'de tamamını yansıtamadığım bir gerçek.'
Sence bunun nedeni nedir?
'Fazla stres ve baskı.'
Sizlerden çok şeyler mi bekliyorlar?
'Kural bu. Çok şey vermek zorandasınız.'
Bu işler Türkiye'de daha mı ciddiye alınıyor?
'Türkiye'de insanlar tarafından futbol çok seviliyor. İnsanların sevgisini kullanan bir grup var. Avrupa'da daha profesyoneller. İnsanlar maça, sinema ya da tiyatro gibi zevk almaya gidiyor.'
Özel hayatında kısıtlamalar yapılıyor mu?
'Ben özel hayatımı kimseyle paylaşmam. Ama insanlar bunu kabullenemiyorlar. Bize kamuoyuna malolmuş insanlarsınız damgasını vuruyorlar. Bunun önüne geçmek, bireysel birşey değildir. Ortak kararlar alınabilir. Bu böyle gelmiş böyle gider demeyiz inşallah.'
İlhan Mansız son dönemlerde sivrilen bir isim, sen başarılı buluyor musun?
'Bence çok başarılı. Tabi ki bu kadar fazla üstüne gidilirse Türkiye ondan çok fazla faydalanamaz. Bence çok üstüne gidiliyor. Futbolcu olarak kaliteli birisi. Yalnız başka konularda gündeme gelmesi yanlış.'
Bir aralar Türkiye'nin 4 seksi erkeği içindeydin. Sen Hasan, Emre Aşık, İlhan..
'Benim de rahatsız olduğum konu bu. Herkes işiyle gündeme gelsin, işini yapsın.'
Ama çok yakışıklısınız, belki çok beğeniyorlar?
'İşimde başarılı olmadığım sürece dünyanın en yakışıklısı olsam da bir şey farketmez.'
Şimdiki jenerasyon farklı. Giyiminizle, kuşanmanızla, hareketlerinizle, futbol oynarken bile şov yapıyorsunuz?
Toplumun üst sınıfında bulunan kimseleriz. İnsanlara örnek olmak zorundayız.'
Dini inançların nasıl? Maça çıkmadan dua okur musun?
'Her müslüman gibi ben de maneviyatımı sağlam tutmaya çalışıyorum. Maçtan önce okurum. Annemin söylemiş olduğu bir kaç şey var. Kurşun döktürme... Şunu oku, bunu oku gibi şeyler söylüyor.'
Mavi boncuk takar mısın? Ya da kurşun döktürdün mü?
'Mavi boncuğun beni koruyacağına inanmıyorum. Kurşun da döktürmedim.'
'Boy kompleksin var mı?'
'Boyum benim avantajım. Kısa boy, hızlı koşmamı ve bazen daha seri olmamı sağlıyor. Hava topları dışında avantaj.'
Dedikodu yapar mısınız?
'Evet yapıyoruz.'
Neler konuşuyorsunuz? Gerçi ben sizi bilirim ama...
'Tabii bir kız için de konuşabiliriz. Ama biz daha çok futbol camiasıyla ilgili konuşuruz.'
Emre'nin fiyatı ne?
'Fiyatımı bilmiyorum. Bonservis fiyatın şu, falan diye direkt bir şey söylemediler.'
Ucuz musun?
'Onu da bilmiyorum. Ama şu kesin, bundan sonra Türk futbolcusu ucuz olmayacak.'
Emre, küçük yaşta büyük paralar kazandın. Nasıl değerlendiriyorsun?
'Yurtdışında yapacağımız projelerimiz var. Ama şu an yurt içinde gayrimenkul olarak değerlendiriyoruz. Onun dışında babamın projeleri var. Bütün paralar babamdadır. Hala babamdan harçlık isterim.'
Ailenin maddi durumu nasıldı?
'Kötüydü. Annem ve babam bir mağazada işçiydi. Babam şimdi kendine iş kurdu.'
Türkiye'ye dönecek misin?
'Hayır düşünmüyorum. Avrupa ile Türkiye'de yaş konusunda mantalite çok farklı. Orada 35 yaşına kadar rahatlıkla oynayabiliyorsunuz. Kimse size yaşlı gözü ile bakmıyor. Burada ise 30 yaşına gelen Türk futbolcusu hemen yaşlı damgasını yiyor.'
Okan dönse, o zaman sen de dönmeyi düşünür müydün?
'Hayır artık dönmem. İnşallah Okan ağabey de dönmez. Benim kurulmuş bir düzenim var. Avrupa'nın her kulübünde oynayabilirim.'
Teklifler var mı?
'Hem İngiltere'den, hem de İspanya'dan iyi teklifler sundular. Ama 2 sene daha mukavelem var. Şimdilik İnter bizi göndermek istemiyor.'
Okan ile birlikte, Fener'e geleceğiniz konuşuldu.
'Ben doğrudan teklif almadım. Bana ulaşabilecekleri birşey yok. Belki menajerim Ahmet Bulut'a ulaşabilirler. Türkiye'yi düşündüğüm zaman, sadece Galatasaray'a gelebilirim.'
Okan'la beraber ayrıldığınızda, yönetim bir yorum yapmıştı. Burada kim suçluydu?
'Okan ağabey de, ben de iyi performans göstermiştik. Hakkımızı istedik. Ama tabi ki onlar da bize daha önce vermiş olduğu sözleri yerine getirmeyince, biz de onların daha sonrası için verdiği sözlere güvenmedik. Biz onlar için hiçbir zaman kötü konuşmadık. Faruk Süren, Galatasaray Başkanı diye ona saygı duyduğumuz bir insandı. Artık ona saygı duymuyorum. Göz göre göre, bizi karalamak için, insanların yanında suçlu düşürmek için, yalanlar attı. Ben Galatasaraylıyım. Çocukken de Galatasaraylıydım. Ölene kadar da Galatasaraylı kalacağım.'
Bir gün Avrupalı olacağım diye hedef koymuş muydun?
'Her şey hızlı gelişti. Yalnız, Galatasaray A Takımı'na çıktıktan sonra Fatih Terim'le geçirdiğim yıllar dışında, Avrupa'ya gitmediğim zamanı kayıp diye düşünüyorum.'
Hagi'den neler öğrendin?
'Hagi tek bana değil, Türkiye'deki tüm futbolculara birşeyler öğretmiştir. Benden hiç bir talep gelmeden, o bana geldi, 'Seni çalıştırayım' dedi. Kısa mesafede buralara Hagi sayesinde gelebildim.'
Geçmişte örnek aldığın bir futbolcu var mıydı?
'Okan ve Tugay ağabeyi severdim. Onun dışında kimseyi örnek olarak görmedim'
Arif, Okan, Hakan ile aranızda gruplaşma var mıydı?
'Öyle bir şey yok. Onlar ben ilk antrenmana çıkarken bana yardımcı olan isimlerdi.'
Milli Takım ve kulüp takımı arasında fark var mı?
'Kulüpte oynarken bazen kafan dalgın oluyor, özel hayatınla ilgili problemlerin olabiliyor ve bu işine yansıyabiliyor. Milli Takım'da böyle bir lüksün yok. Ayağımı topa sokmayayım diye düşünemiyorsun. Herşeyden önemlisi maçtan önce İstiklal Marşı okunuyor.'